Ayşegül Aktürk’ün komşusu C.Y., “Rahmetlinin, ‘yapma, yapma’ diye bağırdığını duydum. O sırada maktulün kızı bana, 'abla koş annem ölüyor' diye bağırdı. Bahçeye gittiğimde Ayşegül kanlar içinde yerde yatıyordu. Kızı bana, ‘abla annem ölüyor, bari son nefesinde yanında olayım’ dedi” diye konuştu.

Maltepe'de 5 Haziran 2020 tarihinde ilgisine karşılık vermeyen 2 çocuk annesi sağlık çalışanı, Ayşegül Aktürk'ü (36) 17 bıçak darbesiyle öldüren Muharrem Eralp’in (29) “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Muharrem Eralp cezaevinden getirilirken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Duruşmaya takım elbiseyle gelen tutuklu sanık Muharrem Eralp savunmasında, “Çok sevdiğim insanı kaybettim. O dünyanın en iyi insanıydı çok seviyordum ölmesini hala kabul edemiyorum. Ben kendimi öldürmek isterken maktulün araya girmesiyle olay yaşandı. Çok pişmanım. Yaşattıklarımdan dolayı özür dilerim” dedi.

“'Yapma' diye bağırıyordu”

Duruşmada Ayşegül Aktürk'ün komşusu C.Y. tanık olarak dinlendi. Tanık C.Y., maktulle aynı hastanede çalıştıklarını söyleyerek, “Olay günü sabah saatlerinde işe gidiyordum. Rahmetlinin, ‘yapma, yapma’ diye bağırdığını duydum. O sırada maktulün kızı bana, 'abla koş annem ölüyor' diye bağırdı. Bunun üzerine onların ikamet ettiği bahçenin içerisine girdim. Bahçeye gittiğimde Ayşegül kanlar içinde yerde yatıyordu. Her yer kan içerisindeydi. Bu sırada sanık Muharrem’in elinde bulunan bıçakla kendi karnını 3 kez bıçakladığını gördüm. Maktulün çocuklarını alarak, ‘bize de bir şey yapabilir’ düşüncesiyle onları oradan uzaklaştırmak istedim. O amaçla bahçeden çıktım. Muharrem’in babası Bayram’ın kapısını çaldım. Oğlunun kendini karnından bıçakladığını söyledim. O da bahçeye doğru gitti” dedi.

“Kızı, ‘bari son nefesinde annemin yanında olayım’ dedi”

C.Y. devamında, “O sırada maktulün kızı İ. bana, ‘abla annem ölüyor, bari son nefesinde yanında olayım’ dedi. Tekrar bahçeye girdik. O esnada Muharrem’in kardeşi de elindeki bıçağı almaya çalışıyordu. Aralarında boğuşma yaşanıyordu. Ayşegül’ün yanına gittiğimde son nefesini vermişti” diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan müşteki avukatı, maktulenin çocuklarının adli görüşme odasında beyanlarının dinlenmesini talep ederek, sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, çocukların dinlenmesi talebini reddetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Muharrem Eralp'in Ayşegül Aktürk'ü olay tarihi öncesinde tehdit ettiği, üzerinde saçmalar ve 2 adet bıçak taşıdığı, sık sık rahatsız ettiği, iş yerine geldiği, Ayşegül Aktürk’e ‘seni başkasına yar etmem’ dediği anlatıldı.
İddianamede, Muharrem Eralp'in “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmasının istendi. Muharrem Eralp'in babası Bayram Eralp'in ise olay anında bıçağı yok etmek amacıyla komşusuna verdiği belirtilerek “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmasını talep edildi

Editör: TE Bilisim