PRP ile yumurtalık gençleştirme son dönemlerde dikkat çeken doğurganlık tedavileri arasında bulunuyor ve özellikle tüp bebek tedavisine katılmak isteyenler için bazı önemli özelliklere sahip. Bu nedenle ona dair biraz daha detaylı bir görüş elde edelim.

PRP ile Yumurtalık Gençleştirme Nedir?

Yumurtalık gençleştirme terapisi, FSH, E2, AMH ve LH hormon düzeylerinin dengesine katkıda bulunan, tamamen durmuşlarsa bile adet döngüsünün tekrar yerine oturmasını sağlayan terapötik ve yenilikçi bir yöntemdir. PRP ile erken menopoz yaşamış olan kadınlarda doğurganlık döneminin tekrar geri getirilmesi sağlanabilir. Kadınların gebeliği doğal olarak elde etmelerini veya tüp bebek tedavisi ile aşılama gibi diğer tedavi yöntemleri ile elde etmelerine destek olan bir terapi türüdür. Yani, yumurtalık gençleştirme tedavisi, biyolojik çocuğuna sahip olmak isteyen kadınlara yardımcı olabilen çok yenilikçi ve devrimsel bir gelişimdir.

Herhangi Bir Yan Etkisi Var mı?

Tedavinin riskleri tüp bebek tedavisinde uygulanan yumurta toplama sürecine çok benzerdir ve bu nedenle minimum düzeyde risk olduğu söylenebilir. Bazı insanlarda işlemden sonra ortaya çıkabilen nadir yan etkiler arasında ağrı, ateş ve az bir miktarda iç kanama bulunuyor ve bunlar çoğunlukla oral ağrı kesiciler aldıktan 1-2 saat sonra tamamen geçiyorlar.

Yumurtalık Gençleştirme Nasıl Uygulanır? Bir Tur Uygulamak Sonuç Almak İçin Yeterli mi?

Yumurtalık gençleştirme terapisi yaklaşık olarak 2 saat kadar sürer. PRP için hastanın hazırlık süreci bir saatten daha azdır ve bir sonraki süreç olan PRP’nin yumurtalıklara enjeksiyonu işlemi, transvajinal ultrason rehberliğinde bir iğne ile cerrahi olmadan hafif yatıştırıcı etkisi altında uygulanır.

Tedavinin faydasını görmek için bir defa uygulamanın kadınlara yeterli olabildiği belirtiliyor ancak etkilerin görülmesi için 2-24 hafta beklemek gerekebiliyor.

Sonuçlarından bazıları şöyle:

  • Menopoz belirtileri azalacaktır
  • Adetler normale dönecektir
  • Cinsel istekte artış olacaktır
  • Yumurta kalitesi artacaktır

Ayrıca hastaların büyük kısmı 5-7 ay boyunca devam eden iyi hissettiren bir etki yaşadıklarını da belirtiyorlar.

Süreç Nasıl Başlar?

İlk olarak hastaların belli üreme hormonlarının düzeylerine dair bir ay boyunca haftalık sonuçlar alınır. Bu hormonlar arasında folikül uyarıcı hormon (FSH), estradiol (E2) ve bazen de AMH bulunur. Ayrıca kan testi esnasında vajinal ultrason ile yumurtalıklardaki folikül adetleri ölçülür. Ancak tedavinin etkisinin 3-6 ay içerisinde ortaya çıktığını ve dokulardaki dönüşümün hemen oluşmayacağını unutmamak gerekiyor.

Yumurtalık Gençleştirme Herkes İçin Faydalı Mıdır?

Yumurtalık gençleştirme terapisinin genel olarak bir yaş sınırı yoktur ve herkes için çok güvenli görülür. Ancak bu tedaviden en fazla faydayı görecek olanlar şöyle:

  • Prematüre yumurtalık yetersizliğine sahip olan 40 yaşından genç kadınlar
  • Erken menopoza girmiş olan kadınlar
  • Yumurtalık rezervi düşük olan ve düşük AMH hormonu düzeyine sahip olanlar
  • 50 yaşın altındaki menopoz ve perimenopoz dönemindeki kadınlar

Tedavinin başarı ihtimali üzerinde etkili olan bazı faktörlerin mevcut olduğunu da unutmamak gerekiyor ve bunlar arasında en önemlileri yaş ve yumurtalıkların durumu olarak görülüyor.

En düşük başarı oranları hali hazırda menopoz içerisinde olan ve bir kaç yıldır adet görmemiş olanlarda görülüyor. Örneğin 45 yaşında menopoza giren ve tedaviyi 55 yaşında deneyen birisi için, on yıldır yumurtalıklarda herhangi bir aktivite yoktur. Aynı zamanda yakın zamanlara kadar adet döngüsü devam etmiş olan veya hali hazırda devam edenlerde, yumurtalık işlevleri ciddi şekilde azaldıysa, sonuç bu kişilerde önceki gruba göre daha iyi olabilir. Ayrıca 35’inde erken yumurtalık iflası olan birisinde sonuç alma ihtimali 50 yaşında doğal yumurtalık iflasına sahip olan birisinden daha yüksek olacaktır.

Editör: TE Bilisim