"Çok nöbet, az personelle görev yapıyoruz...

Hiç geçmeyen kas, bel, baş ağrılarımız mevcut...

Sistem içinde çıkmazlar, çözülmeyen sorunlarımız var...

Ruhsal ve fiziksel çöküntü içindeyiz...

24 saatlik nöbet sonu perte çıkıyoruz, ertesi gün yine aynı mesai...

Adeta robot muamelesi görüyoruz, sözün bittiği yerdeyiz...

Koronavirüs salgını...

Durmadan dinlenmeden çalışınca vücudumuz S.O.S, eror veriyor...

Tükendik! Hala kimse anlamıyor bizi...

Tüm yaşanan bu olumsuzlukların üstüne bir de şiddet eklenince bıktık, usandık, yorulduk artık... 

Ne hale gelmiş insanlık!

Ne vicdan kaldı, ne duyan var, ne de gören...

Bu zorlu süreçte sağlıkçılara yardımcı olunmalı...

Hepimizin ciddi desteğe ihtiyacı var..."

***

Evet, söz konusu cümlelerin hepsi sağlık kurumlarında çalışan personelin ifadeleri...

Defalarca yazdık bu sütunlardan, paylaştık, sorduk:

"Niye, neden, niçin? Sağlıkta şiddet ne zaman sona erecek?" diye.

Sağlık çalışanları maddi ve manevi bu kadar ağır yükün altında nefes almaya, ayakta durmaya çalışırken...

Cennet ülkemin hastanelerinde her gün sağlıkçılar dövülüyor, hakarete uğruyor, tehdit ediliyor bıçaklanıyor...

Bu öfke, bu kin ve bu şiddet de neyin nesi Allah aşkına!

Yuh olsun bunu yapanlara!

Bakın bir sağlıkçı da neler yazmış Sağlıkçılar Odası Sitesinde.

Okuyun belki yüreğiniz biraz sızlar...

Tabii nasırlaşmamışsa eğer...

Buyurun:

***

"Siz hiç ölmekte olan bir insanın gözlerine baktınız mı?

Siz hiç üzerinize bulaşan kanı temizlemeye çalıştınız mı?

Sizin hiç elinizde bir bebek öldü mü?

Siz hiç parçalanmış bir insan gördünüz mü?

Siz hiç üzerinize bulaşan kan kokusunu bir hafta burnunuzda hissettiniz mi ve bu koku ile yemek yeme zorunda kaldınız mı?

Siz hiç uyumadan kurtaramadığınız insanların silüetini gözünüzün önünde gördünüz mü?

Siz hiç yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgide giden bir insanın bir gün daha fazla yaşayabilmesi için zamanla yarıştınız mı?

Siz hiç öleceğini bile bile bir insana korkma bir şeyin yok dediniz mi?

Siz hiç tanımadığınız bir insanı kurtaramadığınız için ağladınız mı?

Eğer bunlardan birkaç tanesini yaşamadıysanız lütfen doktor, hemşire, paramedik, ambulans şoförü kısacası tüm sağlık çalışanlarının ne aldıkları maaşlara, ne de yaptıkları işe dil uzatın. Çünkü siz evinizde rahat yatağınızda uyurken onlar meslek yaşantıları boyunca bu olayları birçok kez yaşarlar. Her yaşatamadıkları hasta için bin kere ölüp dirilirler. Saygılarımla..."

Söz uçar yazı kalır...

Yorum sizin...

Lale Akasoy-Yeni Dönem

Editör: TE Bilisim