Soğuk zincir sistemi nedeniyle eczanelerin önemli maliyet kalemlerinden birini oluşturan elektrik başta olmak üzere, doğalgaz, kira ve personel giderlerindeki artışlara karşın eczanelerin sürekli gerileyen gelir yapısı nedeniyle ortalama her iki eczaneden birinin ekonomik darboğazda olduğu belirtiliyor.

Eczacıların öncelikli talepleri arasında ilaç fiyat kararnamesinin acilen değiştirilmesi, ilaç fiyat farklarının çözüme kavuşturulması, kamu eczacılarının katsayı sorunun çözülmesi ve eczacı işsizliğine sebep olan plansız eczacılık fakültesi açılmasına son verilmesi yer alıyor.

DÜZENLEME İŞLEVSİZ BULUNDU

Resmi Gazete’de dün yayımlanan “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” ile eczanelerin ilaç satışından elde ettikleri kar oranlarında fiyat baremlerine göre çeşitli oranlarda artışa gidildi.

Buna göre eczacı kârı, 200 liraya kadar olan ilaçlarda yüzde 28, 200-400 TL arasında yüzde 18, 400 lira üzerindekiler için ise yüzde 13 olarak belirlendi. Ancak söz konusu iyileştirmeyi “çok yetersiz” bulan sektör temsilcileri, düzenlemeyi “işlevsiz” olarak niteledi.

Eczacılar baremlere göre kâr oranı sistemi yerine tüm ilaçlar için tek bir kâr oranı belirlenmesini; bu oranın da enflasyon gözetilerek her yıl güncellenmesini talep ediyor.

KÂRLILIK ORANLARI ERİDİ

Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, “Kârlılık oranımız 100 liraya kadar olan ilaçlarda yüzde 28 idi. Bu düzenleme ile 200 liraya kadar olanlarda yüzde 28 oldu. Ancak 100 liralık baremin 200 yerine minimum 800 lira olması gerekiyordu ki eczacı yaşamını sürdürebilsin” dedi ve ekledi:

“Yüzde 28 kâr oranı olan baremde ilaç sayısı çok az. İlaç fiyatları yükseldikçe kârlılığın düştüğü bir sistem var. İlaca zam geldikçe üst kârlılık baremindeki ilaç sayısı her geçen gün azalıyor, doğal olarak kârlılık da düşe düşe gidiyor.”

Uygulamaya göre, eczanelerin kâr oranının belirlenmesinde ilaçlar fiyatlara göre baremlere ayrılıyor. Fiyat baremi arttıkça eczane kârı düşüyor. Ancak enflasyonist ortam ve kur düzenlemesi nedeniyle ilaç fiyatlarında meydana gelen artışlar, çak sayıda ilacın bir üst fiyat baremine geçmesine neden oluyor.

‘ÇOĞU KREDİ İLE AYAKTA’

Baremler güncellenmediği için, yüksek kâr oranına sahip düşük baremdeki ilaç sayısı her geçen gün azalıyor. Ercanlı’nın verdiği bilgiye göre, 18 yıldır uygulamada olan sistemde, 18 yıldır yaşanan enflasyon ve ilaç zamlarına karşın baremler sadece 2004, 2007, 2009’da ve 2022 yıllarında güncellendi.

Eczacılar, fiyat baremlerine göre kâr oranı yerine tüm ilaçlar için tek bir kâr oranı belirlenmesini; bu oranın da enflasyon gözetilerek her yıl güncellenmesini talep ediyor.

Sert artan maliyetlere karşın sürekli gerileyen kârlılık nedeniyle birçok eczanenin şu anda kredi ile ayakta durduğunu belirten Ercanlı, “Gelir-gider dengesizliği nedeniyle yüzde 50’nin üzerinde eczane kredi kullanıyor, bunların yüzde 30’u birden fazla kredi ile dönüyor. İşin özeti, kârı düşük olduğu için yaptığı işin geliri masrafını kurtarmıyor. Eczacı enflasyon karşısında çok ciddi bir özvarlık erimesi yaşıyor” dedi.

TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre, enflasyon yüzde 80 seviyesinin üzerinde bulunuyor. Reuters hesaplamasına göre, eczaneler için en büyük maliyet kalemlerinden birini oluşturan elektrik fiyatları sene başından bu yana yüzde 170’in üzerinde arttı.

Doğalgaz maliyetleri de aynı şekilde yüzde 170’in üzerinde yükselirken, personel giderleri için gösterge kabul edilen asgari ücret artışı ise yüzde 140 civarında oldu.

‘MALİYETLERİMİZ KORKUNÇ DERECEDE YÜKSELDİ’

Elektrik, kira ve personel gibi maliyetlerdeki yüksek artışa karşın gelirlerin aynı oranda artmaması nedeniyle çok sayıda eczanenin ekonomik darboğazda olduğunu belirten İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan ise şöyle dedi:

“Özellikle son bir yıldır, enflasyonun patlama noktasından sonra bunları çok ağır yaşadık. Bu noktada olmamızın ana sebebi bu. Küçük metrekareli bir eczane bile minimum 3 bin-4 bin lira elektrik parası ödüyor.

Çünkü soğuk zincirden kaynaklı buzdolabı sistemi ve takip sistemleri gibi sürekli çalışması gereken şeyler var. Son bir yılda asgari ücret iki kere arttı, elektrik, doğalgaz maliyetlerimiz korkunç derecede yükseldi” dedi ve ekledi:

“Maliyetlerimize karşın kârlılık oranlarımız bambaşka şekilde belirlendiği için ikisi örtüşmüyor. Aradaki makas o kadar açıldı ki ekonomik sıkıntıdan kafamızı kaldıramıyoruz. Artmayan gelirlerle artan maliyetleri karşılayamıyoruz. Ortalama olarak iki eczaneden biri zor durumda.”

Öte yandan 81 ilden gelecek eczacılar Pazar günü Ankara’da düzenlenecek miting ile hükümete bir kez daha eczanelerin sorunlarının çözümü için çağrı yapmaya hazırlanıyor.

Resmi Gazete’de dün yayımlanan ilgili düzenlemeyi “miting öncesi eczacıların ağzına bir parmak bal çalmak” olarak niteleyen Ankara Eczacı Odası’ndan Ercanlı, mevcut düzenlemenin tamamen işlevsiz olduğunu ve sorunu hiçbir şekilde çözmediğini söyledi.

Türkiye’de 28 binin üzerinde eczane faaliyet gösteriyor.

‘ECZACININ ELİNDE ELEMANINA VERDİĞİ KADAR PARA KALMIYOR’

Konya’da faaliyet gösteren ve adının kullanılmasını istemeyen bir eczacı, “Üç kişi çalıştıran bir eczanenin aylık ortalama gideri 40 bin-45 bin lira civarında. Şu anda eczacıların üçte birinin elinde elemanlarımıza verdiğimiz ücret kadar para kalmıyor” dedi.

Maliyetleri düşürmenin yollarını aradıklarını belirten aynı eczacı, “Herkes küçülmeye çalışıyor. İlk yapılan eleman eksiltme. Eczanelerde ışıklandırma önemlidir ama maliyeti düşürmek için daha az aydınlatıyoruz. Isınma genelde elektrikle yapılırken bu kış başka şekilde yapmanın yollarına bakacağız” dedi ve ekledi:

“Ocak’ta yeni bir asgari ücret artışı olacak. 3 kişi çalıştıran bir eczanenin maliyeti yaklaşık yüzde 50 artacak. Eczacının kazancı artmadıkça bunu nereden kompanse edecek?” (REUTERS)


Kaynak: Sözcü
Editör: TE Bilisim