Yapay zekâ, otonom araçlar, akıllı cihazlar… Teknoloji çağından bizlere göz kırparak bir bir hayatımıza yerleştiler. Ancak yeni araştırmalar, tüm bu gelişmelerin aslında kişisel sınırlarımızı nasıl ihlâl ettiğini ortaya çıkardı.

Birleşik Krallık merkezli ve ürünleri test ederek, kalitesiz ürün veya hizmetleri vurgulayan, tüketici hakları konusunda farkındalığı artıran Which isimli firmanın yaptığı araştırma teknolojinin hayatımızı ele geçirdiğine dair oluşan şüpheleri artırdı.

Araştırmalarda; akıllı hoparlörler, kapı zili kameraları, televizyonlar ve hatta çamaşır makineleri gibi günlük cihazların evdeki bireyleri gözetlediği ortaya çıktı. Araştırmalar, standart ev cihazlarının özel bilgileri yakalayıp Google’ın yanı sıra Amazon, Facebook ve TikTok gibi büyük teknoloji firmalarıyla paylaştığını gösteriyor.

HER ŞEY REKLAM İÇİN

Firmaların ve iş ortaklarının, bu bilgileri akıllı telefonlarda ve diğer cihazlarda yayınlanan reklamlarla insanları hedeflediğine inanılıyor.

Güvenlik kameraları, akıllı hoparlörler, kapı zili kameraları, ısıtma kontrol sistemlerini içeren Google Nest akıllı ev ürünleri, Android işletim sistemini kullanarak akıllı telefonlar aracılığıyla bağlanan kişiler hakkında konum bilgisi topluyor.

Buna karşılık, aynı Nest ürünleri, kullanıcılar Apple iPhone’ları aracılığıyla bağlandıklarında çok daha az bilgi topluyor.

Which, şunları söyledi: “Bu ek verilerin neden toplandığı bilinmiyor. Ancak Google’ın ana işi reklam ve pazarlama iken, Apple şu anda donanım satışına odaklanıyor.”

TÜKETİCİLER DİKKAT!

Uzmanlar, cihazların bir hesap oluşturmak için hangi bilgilere ihtiyaç duyduğunu, uygulamalarının hangi veriler için izin talep ettiğini inceledi. Ve Which, pek çok tüketicinin atladığı bir durumu ortaya çıkardı: İncelenen cihazlarda, casusluk ve izleme işlevlerinin varsayılan olarak otomatik bir şekilde etkinleştirildiği görüldü. Tüketiciler bu seçeneği devre dışı bırakabilse de bu durum, cihazın veya uygulamanın bazı özelliklerinin artık çalışmamasına neden olabilir.

Ayrıca Which’in yaptığı araştırmalarda, insanların paylaşılmasından en çok endişe duydukları verilerin, cihazlarında bulunan kişiler ve arka plan konumları olduğu ortaya çıktı. Bunu fotoğraflar, telefon numarası takip etti.

ŞEFFAF OLMALARI GEREKİYOR

Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) uyarınca, aslında şirketlerin topladıkları veriler ve bu verilerin nasıl işlendiği konusunda şeffaf olmaları gerekiyor.

Which’den Rocio Concha şunları söyledi: “Firmalar, özellikle bu önemli bilgileri uzun şartlar ve koşullar altında gizleyeceklerse, sunulan hizmeti sağlamak için ihtiyaç duyduklarından daha fazla veri toplamamalı. Bilgi Komisyonu Ofisi, tüketicileri kendi verilerinin büyük bir kısmını farkında olmadan yanlışlıkla vermekten daha iyi korumak için yönergeleri güncellemeyi düşünmeli.”

Which’in yaptığı araştırmalar ve ortaya çıkan endişe verici tabloya rağmen üreticiler, verilerinin kullanımı konusunda müşterilere karşı şeffaf olduklarını savundu. Toplanan verilerin cihazları ve hizmetleri iyileştirmek için kullanıldığını savundular.

Bakan Şimşek: Dünya Bankası'ndan 1,5 milyar dolar kredi temin ettik Bakan Şimşek: Dünya Bankası'ndan 1,5 milyar dolar kredi temin ettik

GOOGLE’DAN AÇIKLAMA

Google, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Google, yürürlükteki gizlilik yasalarına tamamen uyuyor ve topladığımız veriler ve bunları nasıl kullandığımız konusunda kullanıcılarımıza şeffaflık sağlıyoruz.”

Amazon ise şunları söyledi: “Ürünlerimizi müşterilerimizin gizliliğini ve güvenliğini korumak ve deneyimlerinin kontrolünü müşterilerimize vermek için tasarlıyoruz. Kişisel verilerini asla satmıyoruz ve bilgilerini güvende tutmak için çalışmayı asla bırakmıyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini karşılamak için verileri sorumlu bir şekilde kullanıyoruz.”

İlginizi ÇekebilirÇin'den casusluk hamlesiİlginizi ÇekebilirAkıllı cihazlar aile içi şiddeti kolaylaştırıyorİlginizi ÇekebilirGoogle 25 yılda 288 proje batırdı

Editör: TE Bilisim