Sözcü'den EVREN DEMİRDAŞ'ın haberi;
Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesi’nde EEG(beyin grafiği) biriminde çalışan iki hemşeriye hastane başhekimi akademik çalışması için vermiş olduğu işi yapmadıkları gerekçesiyle beyin grafiği biriminden akut psikiyatri servisine sürüldüğü ileri sürüldü.
Görev yeri değişikliğinin hukuksuz olduğunu söyleyen SES Elazığ Şube Eşbaşkanı Murat Boztaş, sağlık çalışanlarının yaşadığı mağduriyeti mahkemeye taşıyacaklarını kaydetti.
iddiaya ilişkin görüştüğümüz Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesi Şüheda Kaya konuyla ilgili açıklama yapmak istemedi.
“DEVLET OLANAKLARI KİŞİSEL İŞTE KULLANILMIŞTIR”
Yaşanan olayla ilgili SES Elazığ binasında basın açıklaması yapan ve akademik çalışmalara katılmanın gönüllük esaslı olduğunu zorlamanın hukuka aykırı olduğunu belirten SES Şube Eşbaşkanı Murat Boztaş, şunları söyledi:
“Ruh Sağlığı Hastanesi başhekimi kendi özel akademik çalışması nedeniyle 40 tane hastane çalışanına, poliklinik girişi yaptırmadan, bilimsel çalışma yaptığına dair hiçbir yazı yazmadan ve en önemlisi birimde çalışanlardan gönüllü katılım talebinde bulunmadan EEG (beyindeki elektriksel hareketleri ölçen bir test) çekimi yapmayı dayatmıştır.
İşyükünü artıran angarya işler nedeniyle EEG biriminde çalışan iki hemşire itiraz etmişlerdir. İtiraz etmeleri üzerine başhekim tarafından birimde çalışan iki hemşirenin yerleri değiştirilmiştir.
EEG birimine başka hemşireler görevlendirilmiş ve akademik çalışmanın EEG çekimleri bu hemşirelere yaptırılmıştır. Akademik çalışmaların mevzuatı gayet açık olup gönüllülük esasına dayanmaktadır. Yine anayasa da zorla çalıştırma ve angarya yasaklanmıştır.
Ayrıca hastane girişi yapılmadan EEG çekimleri yapılmış devlet olanakları kişisel işlerde kullanılmıştır. Başhekim, akademik çalışması nedeniyle statüsünü kullanarak çalışanlara EEG çekimini dayatmış, itiraz eden çalışanları da görev yeri değişikliği yaparak cezalandırmıştır. Bu keyfi ve hukuksuz görevlendirmelerin takipçisi olacağımızı ve gerekli hukuksal mücadelemizi de vereceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz”
