İzTV’de yayınlanan Op. Dr. Atıl Birol ile Aktüel Sağlık programının konuğu Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar oldu. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokul mezunu olan ve iç hastalıkları hemşireliği alanında uzmanlığını alan Aykar, programda sağlık emekçilerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılında açıkladığı verilere göre 1.2 milyon sağlık çalışanı olduğunu söyleyen Aykar, tıbbi sekreterler ve sağlık alanında diğer çalışanlarının da hesaba katıldığında 2 milyonu bulduğunu aktardı.

İş yükü fazla

Sağlık emekçilerinin sorunlarına değinen Şenuzun Aykar, “2003’te sağlıkta dönüşüm projesinden sonra tek meslek grubunu önceliklendiren bir sistem oluştu. Ekonomik sorunlar zaten uzunca zamandır var. İş istihdamı konusunda da sorunlar yaşıyoruz. Hemşireler bazında baktığımızda 120 bin kişi istihdam bekliyor. Diş hekimi, ebeleri de kattığımızda 195 bin kişi atama bekliyor. Onun dışında iş yükümüz çok fazla. OECD ülkelerine baktığımızda 3 katı daha fazla iş yüküne sahibiz. Bu da tükenmişlik yaratıyor. Ayrıca çok fazla üniversitede sağlık bilimleri fakültesi var. Yeterli eğitim alamayan öğrenciler oluyor” diye konuştu.

Birliğimiz yok

Hemişeler bazından meslek birliğini olmamasının dezavantajlı bir durum oluşturduğunu belirten Şenuzun Aykar, “Tabipler, eczacılar ve diş hekimleri odaları gibi birlikler çok şanslı. Kişiler bazında kayıt tutulabiliyor. Biz hemşireler birlik olmadığımız için özelde çalışanların verilerini toplayamıyoruz. Asgari ücret bandında maaş alan arkadaşlarımız var. Pek çok arkadaşımızın görev tanımları da yok. Görev tanımları konusunda Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları var. Onu bekliyoruz. Ayrıca KPSS sınavının da değiştirilmesi gerekiyor. Alana özgü soruların sorulması, yeterlilik sınavı düzeyinde olması gerekir. Bu da değiştirilmeli” ifadelerini kullandı.

İş barışını bozar

Performans sistemine dair eleştirilerini de aktaran Şenuzun Aykar, “2004 yılında literatürümüze girdi. Pek çok meslektaşımız bu konuda adaletsizlik olduğunu gördü. İş barışını bozacak bir sistem aslında. Liyakate uygun hak ediş alınamadığında bu sefer sağlık çalışanlarını da üzüyor” dedi.
Yerleştirmede branşlaşma sıkıntılarının yaşandığını da söyleyen Şenuzun Aykar, “Hemşirelik alanından örnekler vermiştim. 9 tane ana bilim dalımız var. Hemşirelik alanında yönetmeliğimizde branşlaşmalar var. Yönetmelikte olduğu halde çok liyakat gösterilmiyor. Yoğun bakım hemşiresi sertifikası almak çok zordur. Bu hemşireler bazen kan almada görevlendirilebiliyor. Bunların en aza inmesini istiyoruz.  Liyakate ve sertifikasyona göre görevlendirmeler yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

Genç Doktor Kansere Yenik Düştü Genç Doktor Kansere Yenik Düştü

Liyakat vurgusu

Hastanelerdeki yönetim sorunlarını da dile getiren Şenuzun Aykar, “KHK ile giderilen şeylerden biri baş hemşireliğin gitmesidir. Liyakate uygun işletilseydi sağlık bakım hizmetleri de iyi bir şekilde işlerdi. Hemşirelik içerisinde de liyakat olmalıdır. Belli siyasi görüşe ya da sendikaya yakın olanların görevlendirilmesi doğru değil” diye konuştu.

Meclis temsiliyeti önemli

Son olarak hemşirelik adına lobicilik faaliyetlerinin yetersiz kaldığının altını çizen Şenuzun Aykar, özellikle meclis temsiliyetinin önemini vurguladı: Aykar şunları söyledi: “Lobiciliği doğru beceremedik. Özellikte mecliste temsiliyetimizin az olmasının sebebi birliğimizin olmamasıdır. Türk Hemşireler Birliği’nin olması bu anlamda bize güç katacaktır. Sendikal yapılar da çok kıymetli.  Hemşirelik konjonktüründe baktığımızda 34 derneğimiz var. Bu da politik bir güç oluşturmak için önemli.  Bakım alanındaki sağlık ordusunun yüzde 60’ı hemşirelerden oluşuyor. Dünyada da böyle. O yüzen politik güç oluşturma noktasında dünyadaki örneklerine baktık. ABD’de 2020’deki seçimlerde 4.6 milyon hemşireyle oy kazandırıyor. Özlük haklarının karşılığında bir tarafa oy veriyorlar. Bizim için de 2023 seçimleri bir başlangıç olsun. Sorunlarımızın çözümü için bu gücü mecliste kullanmalıyız.

Editör: TE Bilisim